1 Aralık 2016 Perşembe

ERDAL TOSUN SABAHIN 06.30'UNDA NEREYE GİDİYORDU BİLİYOR MUSUN EY KATİL ÜLKE?..

Dün yitirdiğimiz, bugün toprağa verilen sinemanın, tiyatronun "gerçek emekçi" oyuncularından sevgili Erdal Tosun bildiğiniz gibi çok pis, çok aşağılık bir kazaya kurban gitti. 1963 doğumluydu ve henüz 53 yaşındaydı. Kardeşi Gürdal Tosun 33, babası Necdet Tosun da 49 yaşında veda etmişlerdi bu kötülerin dünyasına... İki kardeş, bir baba "kısacık" hayatları boyunca hep yüzümüzü güldürmeye çalıştılar... Ben çocuk yaşta filmleriyle çok sevdiğim Necdet Tosun'u hep "renkli" arkadaşları olan rahmetli babam sayesinde 11-12 yaşlarında tanımıştım, çünkü Necdet amca babamın birlikte balığa ve ava gittiği "şişman" arkadaşıydı.

Ömrümü verdiğim "mizah" bu toplumun çoğunun sandığı gibi sadece güldürmekten ibaret değildir. gerçek ve güçlü bir mizah içinde derin bir hüznü de barındırır. O yüzden en güçlü mizah eserleri güldürmekle-hüzün arasında en sağlam köprüyü kuranlardır. 

Bakıyorum da sosyal medya cahillerinin bir kısmı çok fazla filmde oynadığı ve "ünlü" gördükleri için sevgili Erdal'ı da çok zengin sanmışlar.

Onlara ve size şu bilgiyi vermek yeter sanırım. Güzel insan Erdal Tosun, 3 gündür durmaksızın yağan felaket bir yağmurun perişan ettiği yollarda sabahın 06.30'unda keyiften ya da alemden dönmüyordu. Kendisine o saatte sıra geldiği için diyalize gidiyordu. Bunu biliyor muydunuz, şimdi içinizdeki acı daha da büyüdü mü, şu an benim yaşadığım gibi gözünüzdeki yaş yanaklarınızdan aşağı indi mi?.. Başka sözüm yok, zaten ortada hakim de yok, adalet de, savcı da, diyeceklerimin hepsi bu kadar katil ülke!!!!!

 Cihan Demirci (1 Aralık 2016- AH!)

 #ErdalTosun



3 TOSUN BİRARADA: BABA NECDET TOSUN VE İKİ OĞLU GÜRDAL VE ERDAL TOSUN, ANILARINA SEVGİYLE... 


ERDAL TOSUN (1963-30 KASIM 2016)


ERDAL TOSUN'UN DOĞUMU SONRASINDA...


4 KİŞİLİK TOSUN AİLESİ...


NE YAZIK Kİ BU DÖRTLÜDEN HAYATTA KİMSE KALMADI...





16 Kasım 2016 Çarşamba

KOMEDİ'NİN, MİZAHIN BÜYÜK USTASI CHARLİE CHAPLİN DİYOR Kİ:


Charlie Chaplin, bizim ona seslendiğimiz adıyla; "ŞARLO!"... Benim gibi bir dönemin çocukları onun sessiz filmlerinin 8 mm'lik halini izleyerek büyüdüler... 70'li yılların hemen başlarında, ilkokul çağlarımda onun ve Laurel-Hardy çiftinin birbirinden komik, sakarlıklarla dolu sessiz filmlerini duvara yansıtarak oynatan çocuklardan biriydim ben. Bu şansı bana veren babamın yakın arkadaşı Murat amcayı, rahmetli Murat Kun'u bu yüzden bir kez daha sevgiyle anıyorum. Şimdilerin internet ortamında, elinde tabletle gezen, akıllı telefonu elinden düşürmeyen çocuklarının çooooook uzağında, naif ama sağlam bir dönemdi. Sinemayı bu sessiz filmlerle sevdim daha çocuk yaşta. Abimle paylaştığım odamın kapısına "SİNEMA CİHAN" yazarak, akraba çocuklarına, teyzemin, amcamın çocuklarına, kuzenlere bu sessiz filmleri oynattım odamın duvarında. Sanki aradan 500 yıl geçmiş gibi... Sahi o günlerdeki insanlık nereye gitti, insanlık neden bu kadar dar bir alana sıkıştı, insanlık neden geniş alanda değil artık, komedi ve mizah hayatlarımızdan neden bu denli geri düştü, 500 yıl geri gittiğimiz, sanki müthiş bir teknoloji yağmuru altında, her türlü güzelliğimizi yitirip, karanlık bir 21. yüzyıl yaşadığımız için olabilir mi?.. Ne dersiniz?..

CİHAN DEMİRCİ- AH! (16 Kasım 2016)



14 Kasım 2016 Pazartesi

"AH!" BLOĞUMUZ YAYINDA!..


Cihan Demirci'nin hazırladığı "AH!" mizah bloğu yayına girmiştir... (14 Kasım 2016) 


"ALMA MİZAHIN AH'INI, ÇIKARIR SONRA MİZAHINI..." (C.D.)


MİZAH'ın sonundaki o sihirli iki harfin yani 'AH'ın peşine takılmış uzun ince bir yolda, uzun ince bir mizah yolcusuyum!.. Bu anlamda 38 yıl geride kaldı…

Bir derdim, bir sıkıntım olmasa ne işim olurdu "AH"la... Ama MİZAH bu, eğer organikse, gerçekse sonunda hep "AH" var!..

Mizahın sonunda “AH” var, AHMAK’ın ise başında, laf aramızda şunu da belirtelim ki; mizah, kendini dev aynasında gören ah’maklara boy aynası tutan bir güzelliktir!..

"AH!" MİZAH bloğu da, bundan önceki çalışmalarımda olduğu gibi mizahın sonundaki bu sihirli iki harfin izini sürecektir. Mizahın sonundaki o iki harf, yani "AH" aslında ayağına, hayatına, yüreğine, özgürlüğüne basılan insanın AH'ıdır!..

Mizahın elindeki en güçlü 2 harftir aslında "AH!" mizahın özgür, bağımsız, muhalif sesinin çığlığıdır belki de...

Dile kolay, bu topraklarda 150 yıla yaklaşan "basılı", 800 yılı bulan "sözlü" bir mizah geleneği var, istenirse bunun bile öncesi var, bu gelenek dönem dönem ağır baskılara, zulme, sansüre uğrasa da, geri düşer ya da popüler kültüre yenik düşer gibi dursa da, aslında ne mizah ne de sonundaki "AH" tükenir...

İnsan tükenir ama mizah tükenmez!..

Mizah sonundaki AH'ından aslında hep hayat bulur...

O halde yeni bir "Cihan Demirci Bloğu" olan "AH!"tan tüm gerçek mizah dostlarına, mizahseverlere, mizahçılara 'AH'LAR DOLUSU YÜREKTEN BİR MERHABA!..

“AH”IMIZ TUTSUN DİYE ÇIKTIK BU KEZ YOLA!..


CİHAN DEMİRCİ  (AH! - 14 Kasım 2016)